KUZ


Selam.

Yanaklarını ıslatmak için yağmura ihtiyaç duymazsın. Ne kadar özverili olursan ol, insanların niyetleri muhkem olmadığı sürece kotan dolacak. İyi-kötü arasında mekik dokuyacaksın. Zaman dilimi içerisinde sevgi ve kardeşlik laflarını sıklıkla kullanan insanların gayelerinin bu iki maddeden uzak olduğunu görürsün. Yalnızlığın çevrende bulunan insan sayısı ile ilgili bir şey olmadığını anlayacak, yalnız olmadığını arkadaş sayısı ile ispatlamaya çalışanlara ise güleceksin. İyilik yaparken rol yaptığını anlayamadığın çok an olacak ve hayır diyemeyen biriysen çok pişman olacaksın.






İnsanlardan korkmak ve onların tepkilerinden çekinmek sana içinde bulunduğun zaman dilimini zehir eder. Düşün, sıcak çayını içmeyi unuttun ve soğuduğunu fark ettiğinde onu saniyeler içerisinde bitirirsin ya da içmeden dökersin yani o sıcak çayın tüm keyfini kaçırırsın, insanlardan çekinmenin bedeli budur. İçinde bulunduğun andan koparsın. İnsanlar hakkında ne der diye kasılıp durursan koca ömrünü heba etmiş olacaksın. Biz insanlar çok aşağılık varlıklarız, başarılı olanı kıskanırız onuda aşağıya çekeriz, kaybedeni severiz çünkü kaybetmiştir ve bizden daha iyi olamayacaktır. İnsan böyle aşağılık varlıktır işte, bu nedenle kasılıp durmayın. 12-16 yaşlarımda yürürken bile o ne der bu ne der diye düşüne düşüne yürüyen bir insandım, topluluk içine giremezdim çünkü aciz varlıklardan çekinirdim. Herhangi bir kafede otururken bile rahat olamazdım kasardım kendimi, sonra zaman dilimi sana bir şeyler gösteriyor ve insanları umursamıyorsun çünkü onların ne kadar aciz olabileceklerini ve seni daima aşağıya çekmeye çalışacak varlıklar olduğunu anlıyorsun.




Nasılsa sonu var bu dünyanın. Bu dünyada ölüm var.  Bir gün öleceğini aklından geçirerek karış insanların arasına. Bak o zaman sapabilecek misin kendi özünden. Açıkcası ben size rehber olabilecek kapasitede değilim ama blogta bulunan bunca yazıdan çıkarman gereken  insanlardan utanmaman ve başkaları için yaşamaman olsun. İnsanlar sadece yabancı hissettiği yerlerde rol yapmıyor dostum, tanıdığı kişiler arasında da rol yapıyor. Bu nedenle kimseye güvenmemen gerektiğini sadece kendine güvenmen gerektiğini algıla.




Kötülüğü cezalandırmakta bir iyiliktir. Bu nedenle duygusallıktan sıyrılıp adil olmalısın. Fakat insanların bu duyguları daima açığa çıkardıklarını görürsün.
İnsanların içinde idamlık insan suçu deriz fakat bir tecavüzcünün şişlenerek gebermesine içten içe seviniriz. Kötülüğü cezalandırmak da iyilikten gelir. Bunu diyebil. Ben diyebiliyorum, alacağım tavırlara rağmen. Özgecan Aslan'ın katillerinden birinin bedeni bile gömülmedi, çünkü bazı insanlar kötülüğü cezalandırıyordu ve doğru olandı. Sezar'ın hakkını Sezar'a teslim etmelisin. Cenazesi gömülemeyen adamın annesi ağlıyordu oğlu için, oğluna merhamet edilmesi gerektiğini istiyordu ve elinden gelseydi oğlu çok daha iyi bir hayat yaşayacaktı ve hak ettiği kötülüğü asla almayacaktı. İşte bu nedenle cehennem var, Allah adalet konusunda asla duygusal değil hakkın neyse sana onu teslim eder.





Ölümün kıyısından döndünüz mü hiç ? Ben döndüm ve o an bunun için miydi her şey, diyordum. O günden itibaren kendimle uğraşmaya başladım ve başkalarına güzel görünmek aklımdan bile geçmemeye  başladı. Kendimi kendimden gizlemedim daha açık olmam gerekirse, kendimi her dakika yeriyordum  8 ay boyunca yatalak kalmak sizi delirtiyor ama kendinizi tanıyabiliyorsunuz. İnsanlar hakkınızda tenkitte bulunuyorlar fakat siz ne olduğunuzla ilgileniyorsunuz. Bu nedenle rol yapmıyorum anlayacağınız, klasik alfacılar yazılarımı okuduktan kendinden bahsetme gizli ol diyorlar, fakat rol yapmak oldukça sıkıcı geliyor, onlara da gelecek.


Yeryüzündeki insanlara uyarsan seni kendi yolundan saptırırlar çünkü onlar sadece saçmalıyorlar ve ölüm saati gelene kadar saçmalamaya devam edecekler. Cehaletin bahanesi yoktur.

İyi geceler.




Yorumlar

Yorum Gönder