Hakikatı Görmek Farkındalığı Beraberinde Getirir








Hayatın tokatı söz konusu olduğu zaman kişisel gelişim kitapları saf dışı kalır.
Acı çektiğin an kişisel gelişim kitaplarının dediği ''içinde ki potansiyeli hisset'' sözü etkisizdir.
Size çoğu zaman, her şeyin sizin elinizde olduğu empoze edilmiştir.
Bu söylendiği anda bile, senden bağımsız şekilde bir tarafın işgal ediliyordur.
Acı bazen uzun süre devam eder, ve sen bunu insanlarla bastıramazsın.
Ve mental buruklukları insanlarla bastırabileceğini düşünüyorsan, seni kandırmakta başarılı olduklarını görebilirsin.



Bazen nefes alamayacak, hayatı tüm renkleri ile göremeyecek kadar dolarsın.
Ruhun ağırlaşır ve bedenine sığmaz.
''Sen istemezsen acı çekmezsin'' derler misal.
Bilgisini arttıran insanda acısını çoğaltır. Çekilmez hale gelir ve uyumsuzluk imajı çizer misalen.
Çünkü yanındakiler kendilerini aptal hisseder ve aşağılık duygusuna kapılırlar. (Bu elinde olan veya senden kaynaklanan bir şey değil. Bu süreç tamamen çevrendekiler ile alakalı) Bu hissi yaşayanlar bilir ki, onun için en kudretli olanı yalnız kalmaktır. Yalnızlığa mahkum olduğunu kabullenir. Bu ego veya aşk denen mecra ile bağlantılı değil, tamamen donatılı olmakla ilgili.
Ego ve aşk hiçbir zaman, donatılı(bilgili) olma olgusunun yanına bile yaklaşamadılar.
Fakat insanlar bu iki olguya kalplerini açtıkları için donatılı olmayı bir kenara bırakırlar.
Ve donatılı biri olarak onlar için uyumsuz olursun ve seni terk ederler.
Bu seninle alakalı değil.
Onların hakikatı görememe konusu ile alakalı.
Hakikatı gören cehaletini de yener.
Fakat onlar bu zaferden çok uzak...

Misal, biri zamanını nasıl öldürebileceğini düşünür.
Sende zamanını nasıl faydalı kılabileceğini, değerlendirebileceğini düşünürsün.

Misal, biri modayı takip eder, toplumun zevkine göre giyinir.
Sende tamamen kendine yakıştırdığın şeyleri giyer, moda denen ilizyonu kafanda parçalarsın.

Bu örnekler hakikat konusunda yeteri kadar bilgili olmanı sağlar bile.


Yaşadığınız her saniye, kafası çalışan biriyseniz ve farkındalık taşıyan biriyseniz, sürekli olarak hesaplamanız gereken olasılıklar, her bir ihtimali değerlendirme sorumluluğu taşırsınız.

Bunun sonucunda da zihniniz detayları fark edemeyecek kadar dolu olur.
Müthiş şekilde açı çekersiniz. Hakikatı görmek, hakikatı görmenin sonucunda ortaya çıkan farkındalık budur işte.


Babasının kanatları altındakiler elbiseden elbiseye koşar misalen.
Onlar için yeni çıkan ürünü almak, dünyanın en mutlu insan olmayla eşdeğerdir.

Mutlu olma mecrası senin için de yeni bir kitap almak veya takip ettiğin bir yazarın, soluksuz okuduğun serisine devam edeceğini açıkladığı andır.
Farkındalıktır bu.


Misal birileri sadece kendi menfaati peşinde koşar, sadece bunu mantıklı olduğunu düşünür.
Sen de marketten yorgun bitkin çıkmış teyzenin poşetlerini taşırsın ve mutlu olursun.
Bak bu da hakikattır.


Misal sen adil olursun, sonunda toprağın altına gireceğini düşünerek, göt yalamayı elinin tersi ile itersin.
Başkaları da ''işler yalakalıkla yürüyor yeaağğğğ'' kafasındadır. Ve tükürdüklerini yalamayı kendilerine yakıştırırlar.



Akan kan asil olduğunda da insana farkındalık verir.
Farkındalık insanı ilizyonlardan uzak tutar.
Moda,lüks ve bunlar gibi çoğu mecradan uzaklaşırsınız.
Farkındalık demek aynı olmak demek değil
Farkındalık taşımak kopya olmamak demektir.
Bu nedenle siz daima kendi yolunuzu çizer, daima kendi kararlarınız ile hareket edersiniz.

Dünyayı yönetenler sizin gibilerin önüne binbir türlü engel çıkartır misalen.
Bir olay vardı.
Bir kuyrukluyıldızın arkasında kendilerini almaya gelen bir uzay gemisinin varlığına inandırılan Amerika'daki Heaven's Gate Tarikatı üyelerinin,tarikat liderinin bir emriyle zehirli meyve suyu içip topluca intihar etmeleri.




Çok ilginç değil mi ?
 Dünyayı yönetenler, bu çeşit aklını kullanmayan insanları istiyorlar.
Ve bunun sürekli olması için her şeyi yapıyorlar.

Hazırcılığa alışan sadece kendine zarar verir.
Çünkü dünya sizin bu zaafını kullanarak kendine pay çıkartmak isteyen insanlar ile dolu.
En güzel örneği: Bilinçsizce alışveriş yapan tüketicilere, reklamla kötü ve kalitesiz malların satılmasıdır.


Terör guruplarından falan bahsetmeyeceğim,fakat...
Bunlara liderlik yapanların tek bir ortak korkusu vardır.

Düşünen ve kendi kararlarını veren insanlar.

Hakikatı gördükten sonra farkındalığa sahip olan insanlar...
















Yorumlar

  1. ''Terör guruplarından falan bahsetmeyeceğim,fakat...
    Bunlara liderlik yapanların tek bir ortak korkusu vardır.

    Düşünen ve kendi kararlarını veren insanlar.

    Hakikatı gördükten sonra farkındalığa sahip olan insanlar...''

    Aylardır anlatmak istediğim şeyleri, şu cümlelerle ifade ettin...

    YanıtlaSil
  2. Mahir senden din üzerine bir yazı bekliyorum

    YanıtlaSil

Yorum Gönder