İnsan Kimyası-Bilinç Altına Dalış

Uzun zaman oldu.
Beklettim biliyorum ama sende beklediğine değeceğini biliyorsun.

Sen beni bekle, bende ufkunu genişletmeye devam edeyim.


Başlayalım artık.

Bilinç altına dalış yapmak ?

Kısaca açıklayayım.
Ben seni yazıma odaklıyorum ve senin bilincin o an acil meşguliyet içerisine bürünüyor.Ben de o sırada bilinçaltına dalıyorum.Tıpkı koku gibi.
Kısacası ben düşünmeni istediğim şeyleri senin bilinçaltına yerleştireceğim ve sen bunları kendi düşüncelerin sanacaksın.

Bir nevi ben seni hipnoz edeceğim.
Nasıl mı ?
Seni bu yazıya odaklayıp bilincini meşguliyet içerisine sokarken bilinç altına dalış yapacağım.

Bir hedefe ulaşmak için dış engellerden ziyade iç engelleri,gereksiz düşünceleri,duygusal itirazları aşmak gerekir.Benim uyguladığım HİPNOTERAPİ işte bu içsel yoldaki temizleme amacına yönelmektir.
Bu Hipnoterapi sayesinde yeni sinirsel uyarılar yaratıp,insanların davranışlarında radikal değişiklikler yapmaya başlarım.

Şimdi anlatacağım hikaye de detaya gireceğim,bilinçaltın direk detaya önem vereceği için,başlıkta anlatmak istediğimi çok iyi anlayacaksın.

İnanmakla başlıyor.Büyücü doktorun sıra dışı güçleri olduğuna inanan bir toplumda yetişiyorsunuz.Sizlere onun lanetinin ölümcül olduğu söyleniyor.Dinlediğiniz her hikaye de detaya iniliyor,ve bu hikayeler de o büyücünün lanetinin ölümcül olduğunu doğruluyor.Bilinçaltınıza hikayeler ile girildi ve sonsuz bir güven duymaya başladınız.Ve sonunda kanıtı kendi gözleriniz ile görüyorsunuz.Lanetlenen bir adam.Gözlerinizin önünüde sararıp soluyor ve nihayetinde de ölüyor.

Peki bu nasıl oluyor ?

Oluyor çünkü kurban bunun GERÇEK OLDUĞUNA İNANIYOR.

Şu anda okuduğunuz o kadar karışık bir şey değil bu.Zihnimiz sebep-sonuç ilişkisi üzerine işler.Bu,hayatta kalmamız için gereklidir.Ama bazen sorunlarda çıkarabilir.Lanetlendiğini düşünen biri,bu lanetin gücüne inanıyorsa dehşete kapılacaktır.Çünkü lanetin onu öldüreceğine dair inancı sonsuzdur.Bu korku ile dakikalarını yaşayacağı için iştah kaybetmeye başlar.Kilo kaybeder.Kilo kaybediğini anladığında ise,ölüm vaktinin gelmiş olduğunu düşünür.Dehşeti 4 kat daha artar.Daha çok kilo vermeye başlar.Halsizleşir,fiziksel olarak da rahatsızlanır.Bu rahatsızlıklar ise tamamen onun lanete olan inancı ve korkusu yüzünden olur.Korkusu arttıkça beslediği hastalıkların durumu da git gide kötüleşir.Ve zaman içinde bu kısırdöngünün etkileri onu ölüme sürükler.Öleceğine inandığı için ölür.Ve onun ölümü kabiledeki diğerlerinin lanete olan inancını pekiştirir.

Özetleyecek olursak;
Katil kurbana hiç dokunmuyor.Cinayet süreci bütünüyle psikolojik olarak işliyor.Ölüm aslında kişinin kendi isteği ile gerçekleşiyor.
Bu konuda bilimsel düşünen biri.kurbanı kara büyünün saçma olduğuna ikna etmeye,büyünün ancak saçmalıklara inanan insanlar üzerinde etkisi olduğunu açıklamaya çalışacaktır.Ama bu türden yaklaşımlar genellikle başarısızlıkla sonuçlanır.
Yani anlayacağınız kurban yine ölür

Peki neden ölür ?
Çünkü bu bilimsel açıklama kurban için inancını küçümseyen bir yaklaşımdır.Birbiri ile çeliştiklerinde gerçeklerin inançlar ile mücadele etmesi imkansızdır.Aslında hepimiz düşüncelerimizin gerçek temelli olduğunu düşünürüz.Ama işin aslı bizim gerçek diye sarıldıklarımızın aslında inançlarımızın üzerine temellendirdiklerimizdir.Rasyonel bir zeka ısrarla gerçeklerin yeterince ikna edici olduğu kanaatindedir.Ama bu büyük bir yanılgıdır.Kimse gerçekleri savunmak için canını ortaya koymaz.Ama inançlarını savunmak için seve seve ölürler.

Şimdi işin aslı şudur.
Her insanın bilinçaltı ilgiye ve sahiplenme özelliğine yatkındır.
Karşındakine sanki onu sahiplenirmişcesine gibi konuşursan  onun bilinç altı sahte bir kışkırtma ile çelişkilere düşer.Sonra o kişi zekasına göre değil,duygularına göre hareket eder.Sstediğinizi elde etmekte bir adım atmış olursunuz.

Sigara ile örnek vereyim.
Şimdi insanlar bu meretin gerginliği azalttığı düşüncesine kapılıp doğabilecek riskleri matematiksel psikoloji çevresinde değerlendirmez.
Çünkü sigaranın insanın üzerinde yarattığı duygular direk bilinç altına hitap eder.Zekayı engeller.İnsanı mantıktan uzaklaştırır.
Şöyle bir açıklama yapayım o halde;

Mantıklı bireysel tavır,kişinin zevk aldığı şeyleri bastıran aktivitelerden kaçınması biçimindedir.Bağımlı birey zevk aldıklarından daha önemli olan aktivitelerden kaçınmaya eğilimlidir.Mantıklı işleyen bir zihin ise nihai dengeyi bulur.(Benim zihnim gibi,gerçi ben hiç sigara kullanmadım :))O an ki ve gelecekteki etkileri gerçek olarak görüp değerlendirir.

Ama bağımlılığın etkisinde olan bir zihin için önem sırası en hayati noktadır.O ancak o anki etkiyi gerçek olarak değerlendirirken gelecekteki etkileri sadece VARSAYIM olarak kabul eder.

Bilinçaltına hükmettiğiniz kişi sizi de sigara olarak varsayacaktır,ve sizin kötü yanlarını görmeye çalışırken körelecek,fakat iyi yanlarınızı görürken de bilinçaltı sadece sizle olan anlarını kaydedecektir.

Kısacası siz bu konuda karşınızdakine farkında olmadan yoğun hipnoz terapisi uyguluyorsunuz.Ve bu da yepyeni sinirsel uyarılar yaratıyor ve karşınızda ki bireyin size daha önce hiç davranmadığı şekilde davrandığına şahit oluyorsunuz.

Bu yazımın bilimsel yönü ağır basmış olabilir fakat konuya hakim olduğunuz da insanlara göre davranışlarınız daha realist olurken liderlik özelliğinizi yansıtacaksınız.Çünkü benim yazım NLP tekniği taşır.Eh NLP nedir araştır bir zahmet :)

''Karşındakinin düşünmek istediklerini onun bilinçaltına yerleştirirsin ve o bunlar kendisinin düşündüğünü sanar.''

Sonra ki yazımda görüşmek üzere
Şimdilik hoşçakalın.







Yorumlar